Hareket etme, oturma-kalkma, hatta ayakta durma gibi sağlıklı bireyler için yapması son derece “kolay” olan eylemler, omurga sağlığını yitirenler için gündelik hayatın kâbusa dönemsi için yeterlidir. Bu nedenle hastanın acı çekmesine ve hareketlerini kısıtlamasına yol açan neden erkenden tanımlanmalı ve en uygun yöntem seçilerek zaman kaybı yaşanmadan tedavi edilmelidir. Aksi durumda ilgili rahatsızlığın ilerlemesi, başka rahatsızlıklara yol açarak yaşam kalitesini giderek daha da düşürmesi kuvvetle muhtemeldir. Bugün, teknoloji ve tıp alanındaki ilerlemeler sayesinde omurga sağlığını bozan pek çok rahatsızlığın kısa süre içerisinde ortadan kaldırılması mümkün hâle gelmiştir.